Vakit, Nakit ise benimki Kaç Para?

“Şurada dursun bir ara bakarsın”, “müsait olunca yaz bana”, “sana mail attım”, “aradım açmadın”, “gördün yazmadın”.

Kolay olan mı? Çabuk bitirebileceğin mi? Daha fazla kar sağlayan, Yapmaktan zevk aldığın, Seni bölecek olandan kurtulmak, Artık ertelenemez olanya da Kendini daha sıklıkla hatırlatan mı?

İş süreçlerinde ne yapılacağına karar vermek, neden yapılmaması gerektiğini izah etmek ya da yaptıklarını ekibin diğer üyelerine sunmak, o işi yapmaktan daha fazla vakit alıyor olabilir. Ya da planlı çalışmaya çalışmak, çalışmaya başlaman için gerekli olan enerjide kaçak yaratıyor olabilir.

Astına üstüne haber ver, onay al, revizeleri toparla-değerlendir, tekrar sun, görüş bekle; son saniye çıkan ve hiç kimsenin ön görmediği durumlar. En büyük handikap ise asıl onayına ihtiyacın olan kişilerin, sen bitti dediğinde işe henüz dahil olması değil mi? İşe senin kadar veya yeterince kafa yormamış kişilerin onayını alman, “öyle değil de böyle” diyemeyeceğin durumlara hiç girmiyorum. Bu süreçler boyunca nadiren olan şey, işi tadıyla yürütebilmek.

Sistemin dahi iyi hale gelebileceğini ön gören, henüz sorgulayan ve arayış içinde olanlar, yenilerdir. Yeniler; farklı açılardan bakmak, bir şeyi değiştirmek-güncellemek “ne kadar zor”un farkına vardığında artık sistem içindedir. Kısa devreye mahal vermezler. Sistemin geri kalanı için o artık işini yapan bir dişlidir. Sadakat ve mesai adamı timsali.

Birçok yapı daha iyi olma ihtimali varken, konfor alanı düşkünleri yüzünden tek düze ilerlemeye çabalıyor-devam ediyor.

Değişim mi Gelişim mi?

“Değişmeyen tek şey değişimdir” fikri yerine şu farklı söylemi benimsemiş olsak, daha çok değişim yanlısı olurduk diye düşünüyorum:
“Gelişen her şey değişir, ki Gelişmeyende.” Diğerleri gelişmeye devam ettiği sürece, ister istemez değişiyor ve sende büyük olasılıkla yedek kulübesine doğru inzivaya çekiliyorsun. Değişimin karşılaştığı en belirgin kavram, direnç. Bu kelimeyi ilk duyduğumuzda farklılaşma, yabancılaşma, uyum sağlama için ekstra çaba sarfetme gibi anlamlar beliriyor zihnimizde.

“Gelişim” kelimesinde durum daha farklı bence. Daha iyi, daha güçlü, çevik, bir sonraki versiyon. Teşvik eden bir mizacı var. Bu yüzden değişim kelimesi yerine gelişim kelimesini daha davetkar buluyorum. Daha az enerji ile daha üretken olabildiğimiz günler diliyorum hepimize. Ki aksi bir durum, gereksiz yorar bizi.

 

 

Vakit, Nakit ise benimki Kaça Para?

Bu sorunun cevabı tamamen kişisel. Bu değeri sadece sadece sen biçebilirsin. Arttırmak ya da azaltmak senin elinde.

· Fazla uykunun bedeli kaç para?
· Trafikte beklemek
· Sırada sıra beklemek
· Kahve makinesini beklemek
· Atılan maile cevap beklemek
· Bilir kişinin keyfini beklemek
· Randevu şahsını beklemek
· Dizinin yeni bölümünü beklemek
· Yeni fikirlerin gelişini beklemek

Beklemek zorunda olduğumuz anlarda neler yaptığımız, o atıl zamanı nasıl geri dönüştürebileceğimizi düşünmek gerek. “Boş zamanlarınızda ne yaparsınız” sorusu bana boş gelir. Zamanın boşluğu, senin boşluğundur.
Boş zaman değil, boşa giden zaman vardır.

Yazdıklarımı tekrar okuduğumda, anlatmaya çalıştığımı çokta ifade edememiş olsamda, videoyu izlemenizi öneririm. Şu manidar sözle keselim burada; ki vaktimiz çok para.

“Stay Hungry, Stay Foolish”
-Steve Jobs

Comment

This post doesn't have any comment. Be the first one!

hide comments
Follow
...

This is a unique website which will require a more modern browser to work!

Please upgrade today!